92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gururu olmayan
1. Tamamıyla gurursuz, kibirsiz, iyi ahlaklı bir ihtiyardı.
1. Tamamıyla gurursuz, kibirsiz, iyi ahlaklı bir ihtiyardı.
1. her türlü fedakârlığı göze alıp ödün vermek, ilkelerden vazgeçmek
1. yüzüne karşı değerlerini belirterek bir kimseyi duygulandırmak
1. Genç, güzel bir kızın kendisinden hoşlandığını görmek, gururunu okşuyor.
1. Genç, güzel bir kızın kendisinden hoşlandığını görmek, gururunu okşuyor.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Silah olarak kullanılan ağır topuz
Lisan : Farsça gurz
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , isim , isim , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , Guatr
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gusül abdesti almak
Lisan : Arapça ġusl + Türkçe etmek
Telaffuz : gu'sletmek
1. isim , isim , isim , isim , Beğeni
1. Klasikler bir kültür, bir gusto, bir seviye ölçütüdür.
1. Klasikler bir kültür, bir gusto, bir seviye ölçütüdür.
Lisan : İtalyanca gusto
Telaffuz : gu'sto
gusletmek, gusülhane
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Boy abdesti
Lisan : Arapça ġusl
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Eski evlerde, içinde yıkanılabilir biçimde yapılmış küçük bölme
Lisan : Arapça ġusl + Farsça ḫāne
Telaffuz : gusülha:ne
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Damla hastalığı
Lisan : Fransızca goutte
1. isim , isim , isim , isim , Sumatra'da ve çevresindeki adalarda yetişen büyük bir cins ağaçtan elde edilen, kablo yapımında kullanılan, kauçuğa benzer, zamklı bir madde
Lisan : Malezyaca
Telaffuz : gütape'rka
1. isim , isim , isim , isim , Gütmek işi
1. Oğlan okula gitmeden davar gütmeye başlar.
1. Oğlan okula gitmeden davar gütmeye başlar.
işgüder, eş güdüm
1. -i , -i , -i , -i , Hayvan veya hayvan sürüsünü önüne katıp otlatarak sürmek
2. nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , Bir düşünceyi veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak
1. Amaç gütmek.
1. Amaç gütmek.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda yönetmek, sevk ve idare etmek
1. `yıllardır tanıdığım bir kimsenin huylarını da bilirim` anlamında kullanılan bir söz
güve yeniği, arpa güvesi, buğday güvesi, petek güvesi, zeytin güvesi
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kurtçuğu yapağı, yünlü kumaş ve dokuma yiyen pul kanatlılardan bir böcek (Tine pellionella)
1. Ne bulunurmuş sandık diplerinde, naftalin kırıntıları ile ölü güveler.
1. Ne bulunurmuş sandık diplerinde, naftalin kırıntıları ile ölü güveler.
1. isim , isim , isim , isim , Yünlü dokumada güvenin oluşturduğu delik
1. Utanmadan bıraktığı sakalında güve yeniği gibi boşluklar vardı.
1. Utanmadan bıraktığı sakalında güve yeniği gibi boşluklar vardı.
1. isim , isim , isim , isim , İçinde yemek pişirilen toprak kap
1. Taş ocağın üstünde, ateşe vurduğu güveçten, kaynayan etin kokusu geliyordu.
1. Taş ocağın üstünde, ateşe vurduğu güveçten, kaynayan etin kokusu geliyordu.
2. Bu kapta pişirilen yemek
1. Güveçten sonra bir koca sini mantı gelmiş.
1. Güveçten sonra bir koca sini mantı gelmiş.
1. isim , isim , isim , isim , Açık yeşil, maviye çalan göz rengi
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. Karabuğday rengindeki esmer simasının üzerinde bir çift duru bakışlı güvela gözleri vardı.
1. Karabuğday rengindeki esmer simasının üzerinde bir çift duru bakışlı güvela gözleri vardı.