Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
gururluluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gururlu olma durumu


gurursuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gururu olmayan

Örnek:

1. Tamamıyla gurursuz, kibirsiz, iyi ahlaklı bir ihtiyardı.

1. Tamamıyla gurursuz, kibirsiz, iyi ahlaklı bir ihtiyardı.


gurursuzluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gurursuz olma durumu


gururuna ağır gelmek
Anlamı:

1. kişiliğine zor gelmek, büyüklüğünün zedelendiğini düşünmek


gururuna dokunmak
Anlamı:

1. kişiliği zedelenmek, onuru kırılmak


gururunu ayakaltına almak
Anlamı:

1. her türlü fedakârlığı göze alıp ödün vermek, ilkelerden vazgeçmek


gururunu okşamak
Anlamı:

1. yüzüne karşı değerlerini belirterek bir kimseyi duygulandırmak

Örnek:

1. Genç, güzel bir kızın kendisinden hoşlandığını görmek, gururunu okşuyor.

1. Genç, güzel bir kızın kendisinden hoşlandığını görmek, gururunu okşuyor.


gürz
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Silah olarak kullanılan ağır topuz


Lisan : Farsça gurz

guşa
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , isim , isim , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , Guatr


gusletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gusletmek işi


gusletmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gusül abdesti almak


Lisan : Arapça ġusl + Türkçe etmek

Telaffuz : gu'sletmek

gusto
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beğeni

Örnek:

1. Klasikler bir kültür, bir gusto, bir seviye ölçütüdür.

1. Klasikler bir kültür, bir gusto, bir seviye ölçütüdür.


Lisan : İtalyanca gusto

Telaffuz : gu'sto

gusül

İlgili Kelimeler:

gusletmek, gusülhane

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Boy abdesti


Lisan : Arapça ġusl

gusülhane
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Eski evlerde, içinde yıkanılabilir biçimde yapılmış küçük bölme


Lisan : Arapça ġusl + Farsça ḫāne

Telaffuz : gusülha:ne

gut
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Damla hastalığı


Lisan : Fransızca goutte

gütaperka
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sumatra'da ve çevresindeki adalarda yetişen büyük bir cins ağaçtan elde edilen, kablo yapımında kullanılan, kauçuğa benzer, zamklı bir madde


Lisan : Malezyaca

Telaffuz : gütape'rka

gütme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gütmek işi

Örnek:

1. Oğlan okula gitmeden davar gütmeye başlar.

1. Oğlan okula gitmeden davar gütmeye başlar.


gütmek fiil

İlgili Kelimeler:

işgüder, eş güdüm

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Hayvan veya hayvan sürüsünü önüne katıp otlatarak sürmek

2. nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , Bir düşünceyi veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak

Örnek:

1. Amaç gütmek.

1. Amaç gütmek.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda yönetmek, sevk ve idare etmek


güttüğüm domuzu bana öğretme
Anlamı:

1. `yıllardır tanıdığım bir kimsenin huylarını da bilirim` anlamında kullanılan bir söz


güve

İlgili Kelimeler:

güve yeniği, arpa güvesi, buğday güvesi, petek güvesi, zeytin güvesi

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kurtçuğu yapağı, yünlü kumaş ve dokuma yiyen pul kanatlılardan bir böcek (Tine pellionella)

Örnek:

1. Ne bulunurmuş sandık diplerinde, naftalin kırıntıları ile ölü güveler.

1. Ne bulunurmuş sandık diplerinde, naftalin kırıntıları ile ölü güveler.


güve yeniği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yünlü dokumada güvenin oluşturduğu delik

Örnek:

1. Utanmadan bıraktığı sakalında güve yeniği gibi boşluklar vardı.

1. Utanmadan bıraktığı sakalında güve yeniği gibi boşluklar vardı.


güveç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçinde yemek pişirilen toprak kap

Örnek:

1. Taş ocağın üstünde, ateşe vurduğu güveçten, kaynayan etin kokusu geliyordu.

1. Taş ocağın üstünde, ateşe vurduğu güveçten, kaynayan etin kokusu geliyordu.

2. Bu kapta pişirilen yemek

Örnek:

1. Güveçten sonra bir koca sini mantı gelmiş.

1. Güveçten sonra bir koca sini mantı gelmiş.


güvela
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açık yeşil, maviye çalan göz rengi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Karabuğday rengindeki esmer simasının üzerinde bir çift duru bakışlı güvela gözleri vardı.

1. Karabuğday rengindeki esmer simasının üzerinde bir çift duru bakışlı güvela gözleri vardı.


güvelenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güvelenmek işi


güvelenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Her yer güveyle dolmak